🎧 Learn English with 100+ popular songs – exercises & translations included. Download MusicLearn now!

İngilizce Phrasal Verb’ü Anlamak: "Come To" Nasıl Doğru Kullanılır?

İngilizce phrasal verb "come to", çeşitli anlamlara sahip, esnek ve sık kullanılan bir ifadedir; bu durum, özellikle dil öğrenenler için bazen kafa karıştırıcı olabilir. Farklı anlamlarını ve doğru kullanımını öğrenmek, günlük İngilizce’de akıcılığınızı ve anlama yetinizi geliştirmek için oldukça faydalıdır. Bu yazıda "come to" ifadesinin çeşitli kullanımlarını inceleyecek, net açıklamalar ve örnekler sunacağız. Yapısını, ilişkili terimleri detaylandıracak ve bu önemli phrasal verb’ü tam olarak kavramanızı pekiştirecek alıştırmalar sunacağız. İngilizce kelime dağarcığınızı güçlendirmede ciddi bir adım olacak bu konuya hazırsanız, haydi başlayalım!

Understanding the English Phrasal Verb Come To

İçindekiler

"Come To" Ne Anlama Gelir?

Phrasal verb olan "come to", farklı bağlamlarda birkaç ayrı anlama sahip olduğundan kafa karıştırıcı görünebilir. Sadece fiziksel varış anlamına gelmez; genelde bir durumda değişikliği, bir şeyi fark etme, toplam değeri veya belirli bir noktaya ya da koşula ulaşmayı ifade eder. Bu incelikleri kavramak, "come to" ifadesini konuşmada ve yazılı İngilizce’de etkili ve doğal kullanabilmek için oldukça faydalıdır. Küçük anlam farklılıklarını öğrenmek, iletişiminizi çok daha hassas yapacaktır.

"Come To" ile Yapı

"Come to" ifadesinde ustalaşmak için bu phrasal verb’ün farklı anlamlarıyla nasıl yapılandığını anlamak oldukça önemlidir. Bu kelime grubu, deyimsel olarak kullanıldığında genellikle ayrılmaz biçimdedir. Aşağıda ana kullanımlarını, yapılarını ve net örneklerle görebilirsiniz.

Anlam 1: Bilinci Yeniden Kazanmak

"Come to" ifadesinin bu anlamı, birinin bayılma ya da kaza sonrası bilinçsiz bir durumdan tekrar uyanıp farkında olma hâline geçişini anlatır. Genellikle tıbbi durumlarda, bayılma, kaza ya da anestezi sonrası iyileşme süreçlerinde kullanılır. Bu phrasal verb burada geçişli değildir; doğrudan nesne almaz.

  • Yapı: Özne + come to.
  • Örnek 1: After fainting from the extreme heat, it took her a few minutes to come to and understand what had happened.
  • Örnek 2: The medical team worked tirelessly, and everyone was relieved when the injured climber finally came to.

Anlam 2: Belli Bir Toplama veya Sonuca Ulaşmak

"Come to" ifadesi masraflar, giderler ya da toplamlar hakkında konuşurken, bütün kısımlar toplandıktan sonra elde edilen nihai değeri belirttiğinizde kullanılır. En sık para ile kullanılmakla birlikte, toplanabilen diğer miktarlar için de geçerlidir. Net bir nihai rakam belirtmek açısından oldukça açıklayıcıdır.

  • Yapı: Özne (ör. fatura, maliyet, zararlar) + come to + miktar/rakam.
  • Örnek 1: The total bill for all the groceries came to exactly fifty-seven dollars and twenty-five cents.
  • Örnek 2: After calculating all the hours he had worked, his overtime pay came to a significant sum.

Anlam 3: Bir Fikir, Düşünce ya da Farkındalığın Birine Gelmesi

"Come to" kullanımının bu şekli, bir fikrin, hatıranın ya da anlayışın birdenbire zihne gelmesini, kişinin kafasında parlayan bir ampul gibi bir şeyi bir anda fark etmesini anlatır. Kasıtlı olmaktan çok, kendiliğinden gerçekleşen bir düşünce akışı ima eder.

  • Yapı: Özne (ör. fikir, cevap, it) + come to + kişi (nesne zamiri ya da isim).
  • Örnek 1: The perfect solution to the complex puzzle suddenly came to him while he was taking a walk in the park.
  • Örnek 2: It only came to her much later that she had met him before at a conference last year.

Anlam 4: Belirli Bir Durum, Karar, Anlaşma veya Noktaya Ulaşmak

Bu, "come to" ifadesinin son derece kullanışlı ve çok yönlü bir anlamıdır ve genellikle bazı isimlerle sabit ifadeler ya da kalıplar oluşturur. Bir süreç veya dönemin ardından bir duruma, sonuca veya aşamaya ulaşmayı belirtir. Bu yaygın kullanımları öğrenmek, deyimsel İngilizce’nizi gerçekten geliştirecek ve konuşmalarınızı daha doğal kılacaktır.

  • Yapı: Özne + come to + bir/im/isim (ör. karar, anlaşma, son, durma, koşul, uzlaşma, anlaşmaya varış).

İşte bu anlamla kullanılan yaygın kalıplar:

  • Come to a decision / an agreement / a conclusion: Bu ifade, karar alma, tartışma veya müzakereden sonra ortaya çıkan bir sonuca ulaşmak anlamındadır.

    • Örnek: After many hours of intense debate, the jury finally came to a decision regarding the verdict.
    • Örnek: The two companies eventually came to an agreement on the merger terms.
  • Come to an end / a halt: Bir etkinlik veya sürecin bitmesini ya da durmasını belirtir.

    • Örnek: All good things must eventually come to an end, as they say.
    • Örnek: The construction project came to a halt when they ran out of essential materials.
  • Come to realize / understand / believe: Zaman içinde kademeli farkındalık, kavrayış veya inancın gelişmesini anlatır.

    • Örnek: As she gained more experience in the field, she came to realize the importance of meticulous planning.
    • Örnek: I've come to believe that honesty is always the best policy in the long run.
  • Come to nothing / naught: Harcanan çabalara rağmen başarısızlığa uğramak, istenen sonucu vermemek anlamındadır.

    • Örnek: All their ambitious plans for the new venture unfortunately came to nothing due to lack of funding.
  • Come to terms with: Zor, acı verici ya da istenmeyen bir durumu yavaş yavaş kabul etmek ve uyum sağlamak anlamındadır.

    • Örnek: It took him several years to come to terms with the loss of his childhood home.
  • Come to blows: Bir tartışma veya anlaşmazlığın fiziksel kavgaya dönüşmesi anlamına gelir.

    • Örnek: The discussion became so heated that the two men almost came to blows over the issue.
  • Come to a head: Bir durumu veya problemi kritik bir noktaya yani müdahale gerektiren zirveye taşımak anlamındadır.

    • Örnek: The ongoing tensions between the departments are expected to come to a head at the next all-hands meeting.
  • Come to light: Özellikle daha önce saklı, bilinmeyen ya da gizli olan bir şeyin ortaya çıkması anlamında kullanılır.

    • Örnek: During the investigation, new evidence came to light that changed the course of the case.
  • Come to pass: Daha eski, edebi veya resmi bir şekilde 'olmak', 'gerçekleşmek' anlamına gelir. Hikâyelerde, kehanetlerde veya resmi anlatımlarda sıkça görülür.

    • Örnek: And so it came to pass that the prophecy was fulfilled exactly as foretold.

Anlam 5: -İle İlgili; Bir Konu Hakkında; Belirli Bir Başlıkla Alâkalı (When it comes to...)

Bu, bir konuya veya başlığa özel bir yorum, gözlem veya yargıda bulunulacağını belirtmek için kullanılan oldukça yaygın bir deyimsel kalıptır. Konuşmayı ya da ifadeyi belirli bir noktaya odaklar.

  • Yapı: When it comes to + isim / gerund (fiilin -ing hali), Özne + fiil + ...
  • Örnek 1: When it comes to baking cakes, Sarah is undoubtedly the expert in our family.
  • Örnek 2: He's usually quite laid-back, but when it comes to his work, he is extremely serious and dedicated.
  • Açıklama: Bu yapı, tartışılan konuyu etkili şekilde öne çıkarır. Örneğin, "When it comes to choosing a movie, I always prefer comedies," diyerek, tercihinizi net bir şekilde sinema seçimi bağlamında belirtmiş olursunuz. Odaklama açısından kullanışlı bir kalıptır.

İlgili İfadeler ve Eşanlamlılar

Eşanlamlılarını öğrenmek, kelime dağarcığınızı çeşitlendirebilir ve "come to" ifadesinin anlam inceliklerini kavramanızı kolaylaştırır. Bir phrasal verb’ün tüm bağlamlarında tam karşılığı olmasa da, aşağıdaki kelimeler bazı "come to" kullanımlarına yakın anlamlar taşır. İngilizce öğrenenler için bu tür tabirleri bilmek, kendinizi daha çeşitli şekillerde ifade etmenize yardımcı olabilir.

Eşanlamlı"Come To" ile İlişkilendirilen AnlamÖrnek Cümle
ReviveBilinci geri kazanmak veya hayata/şuura dönmek (bayılmadan sonra "come to" ile benzer).The lifeguard performed CPR, and thankfully the swimmer began to revive.
TotalBelirli bir toplam tutara ulaşmak ("the bill came to X" benzeri).The repair costs will total around $500, which is more than I expected.
Dawn on(Bir gerçek ya da fikir) birinin aklına aniden gelmek, aniden belirivermek ("an idea came to me" benzeri).It slowly began to dawn on him that he had made a serious mistake.
Arrive at(Mecazî) bir sonuca/karara/uzlaşmaya varmak ("come to an agreement" benzeri).After hours of discussion, the committee arrived at a unanimous decision.
StrikeBir düşünce ya da fikrin birinin aklına aniden gelmesi, çakması ("an idea came to me" benzeri).A brilliant idea for her novel suddenly struck her while she was on the train.

Alıştırma Zamanı!

Şimdi "come to" konusundaki bilginizi birkaç çoktan seçmeli soruyla test edelim. Her cümle için en uygun seçeneği seçin. Bu çok yönlü phrasal verb hakkında öğrendiklerinizi kontrol etmek için harika bir yol.

Question 1: Which sentence best uses "come to" to mean regaining consciousness? a) The final cost of the project will come to a million dollars.

b) After the anesthesia wore off, the patient slowly came to.

c) The answer to the riddle came to me after a few minutes.

d) We need to come to a decision about the holiday plans by tomorrow.

Correct answer: b

Question 2: "The damage from the storm came to several thousand pounds." In this sentence, "come to" means: a) To arrive at a physical location.

b) To regain consciousness or awareness.

c) To total or amount to a specific sum.

d) To happen unexpectedly or occur.

Correct answer: c

Question 3: If an important realization comes to you, it means: a) You physically move towards the realization.

b) You try to avoid the realization.

c) The realization amounts to a certain value.

d) The realization suddenly enters your mind or you become aware of it.

Correct answer: d

Question 4: Which sentence uses the structure "When it comes to..." correctly? a) She comes to very talented at painting.

b) When it comes to organize events, Tom is the best person for the job.

c) When it comes to spicy food, I have a very high tolerance.

d) The problem comes to needing more resources than we have.

Correct answer: c

Sonuç

"Come to" phrasal verb’ünü öğrenmek ve anlamını kavramak, İngilizce’yi daha doğal ve etkili şekilde kullanabilme yolunda önemli bir adımdır. Bilinci yeniden kazanmak ve toplam değerden, bir fikrin akla gelmesine veya belirli bir duruma ulaşmaya kadar farklı anlamlarını fark ederek; hem konuşma hem yazılı metinlerde çok daha kendinden emin ve doğru ifadeler kullanabilirsiniz. Unutmayın, dil öğrenmenin her alanında olduğu gibi, sürekli maruz kalmak ve aktif alıştırma yapmak "come to" ve diğer İngilizce phrasal verb’lerde gerçek ustalık sağlar. Güzel çalışmaya devam edin ve bunları günlük İngilizce kullanımınıza dâhil etmeyi sürdürün!