🎶 Build your English fluency through music you love. Try MusicLearn app now!

'Cover up' Deyiminin Anlaşılması: İngilizce Öğrenenler için Anlamları ve Kullanımı

İngilizce deyimsel fiilleri öğrenmek, dil yolculuğunuzun ödüllendirici bir parçası olabilir ve 'Cover up' sıkça karşılaşacağınız, çok yönlü bir deyimdir. Bu deyimsel fiil genellikle bir şeyi gizleme fikriyle ilgilidir; bu bir hata, bir nesne veya hatta bir leke olabilir. 'Cover up' ifadesinin nasıl doğru kullanılacağına dair incelikleri anlamak, akıcılığınızı ve anlama yetinizi önemli ölçüde artıracaktır. Bu yazıda, 'Cover up'un farklı anlamlarını keşfedecek, dilbilgisel yapılarını net örneklerle inceleyecek, ilgili deyim ve eşanlamlılara bakacak ve sonunda edindiğiniz bilgileri uygulama şansı sunacağız. Haydi, 'Cover up' dünyasına dalalım!

Image illustrating the phrasal verb 'Cover up'

İçindekiler

Cover up Ne Anlama Gelir?

Deyimsel fiil cover up temelde bir şeyin doğruluğunu, özellikle yanlış, yasa dışı veya utanç verici bir şeyi gizlemek anlamına gelir. Ayrıca, başka bir şeyi korumak, saklamak veya süslemek için bir nesnenin üzerine bir şey koymak anlamında da kullanılabilir. Bu farkları anlamak, cover up'ı İngilizcede etkili kullanmanın anahtarıdır.

Cover up ile Kuruluş

Deyimsel fiil cover up özel anlamına bağlı olarak çeşitli şekillerde kullanılabilir. Cover up'ın, gizlenen veya saklanan bir nesneyi nesne olarak aldığında genellikle ayrılabilir olduğunu not etmek gerekir. Şimdi yaygın anlamlarına ve yapılarına bakalım.

Anlam 1: Bir hatayı, suçu veya utanç verici gerçeği gizlemek.

Bu, cover up'ın belki de en yaygın anlaşılan halidir. Genellikle olumsuz olan bir şeyin bilinmesini önlemek için bilinçli bir çabayı ifade eder.

  • Yapı (ayrılabilir): Özne + cover + [hata/gerçek/skandal] + up
    • Example 1: The company tried to cover the financial losses up to avoid alarming investors.
    • Example 2: He attempted to cover up his involvement in the incident.
  • Yapı (up zarf olarak tamamlanmışlığı vurguladığında veya nesne uzunsa ayrılmaz): Özne + cover up + [hata/gerçek/skandal]
    • Example 1: They decided to cover up the entire affair.
    • Example 2: It's wrong to cover up evidence of wrongdoing.

Anlam 2: Koruma, gizleme veya süsleme amacıyla bir nesnenin üstüne bir şey koymak.

Bu kullanım daha kelimesi anlamındadır. Bir şeyin üstünü fiziksel olarak örtme eylemine işaret eder.

  • Yapı (ayrılabilir): Özne + cover + [nesne] + up + (with + [malzeme])
    • Example 1: Before painting, she covered the furniture up with old sheets.
    • Example 2: He covered the sleeping child up with a blanket.
  • Yapı (ayrılmaz): Özne + cover up + [nesne] + (with + [malzeme])
    • Example 1: Remember to cover up the food to keep flies away.
    • Example 2: She covered up the scratch on the table with a vase.

Anlam 3: Bir lekeyi gizlemek için (makyaj gibi) bir şey uygulamak.

Bu, genellikle ciltteki bir şeyi gizlemenin özel bir biçimidir.

  • Yapı (ayrılabilir): Özne + cover + [leke/iz] + up + (with + [madde])
    • Example 1: She used concealer to cover the pimple up.
    • Example 2: He tried to cover up the bruise on his arm with a long-sleeved shirt.
  • Yapı (ayrılmaz): Özne + cover up + [leke/iz] + (with + [madde])
    • Example 1: Can this foundation cover up my freckles effectively?
    • Example 2: She learned to cover up her scars with special makeup.

Bu yapıları anlamak, cover up deyimini daha doğru kullanmanıza yardımcı olur. Nesnenin "cover" ve "up" arasına mı yoksa phrasal verb'ün tamamından sonra mı gelmesi gerektiğine dikkat edin. Bağlam, genellikle kastedilen özel anlam hakkında ipuçları verir.

İlgili İfadeler ve Eşanlamlılar

Kelime bilginizi, cover up deyiminin farklı anlamlarıyla ilgili eşanlamlılar ve deyimlerle genişletmek, İngilizcenizi daha doğal ve çeşitli kılabilir. İşte özellikle gerçeği veya hataları gizlemek anlamında cover up ile ilgili bazı kelime ve deyimler.

EşanlamlıAnlamÖrnek Cümle
ConcealBir şeyin görülmesini veya bilinmesini önlemekThe magician tried to conceal the rabbit.
HideGizlemek; gözden uzak tutmak; sır saklamakShe decided to hide the bad news from her parents.
ObscureBelirsizleştirmek veya görünmesini zorlaştırmakThe dense fog began to obscure the coastline.
Hush upBilginin yayılmasını önlemek veya baskılamakThe authorities tried to hush up the scandal.
Suppressİfade edilmesini, bilinmesini veya yayılmasını önlemekThe government attempted to suppress the critical report.

Bu eşanlamlılar, "cover up" tekrarından kaçınmak veya biraz farklı bir anlam tonu gerekliyse özellikle kullanışlıdır. Örneğin, "hush up" genellikle özellikle skandal bir konunun kamuoyunda tartışılmasının önüne geçmeye çalışan girişimi belirtir.

Uygulama Zamanı!

"Cover up" deyimsel fiilini ne kadar anladığınızı birkaç soruyla test edelim. Her biri için en iyi seçeneği seçin.

Question 1: Which sentence uses "cover up" to mean concealing a mistake? a) She will cover up the baby with a warm blanket.

b) The politician tried to cover up his controversial statements.

c) He used makeup to cover up a small scar.

d) They cover up the pool during the winter.

Correct answer: b

Question 2: "The company tried to ______ the environmental damage it caused." Which is the most appropriate completion? a) cover for

b) cover over

c) cover up

d) cover in

Correct answer: c

Question 3: Which of the following is the closest synonym for "cover up" when it means to hide wrongdoing? a) Reveal

b) Expose

c) Conceal

d) Announce

Correct answer: c

Question 4: Identify the correct separable use of "cover up": a) She covered up her notes the mistake.

b) He covered the evidence up quickly.

c) They up covered the hole in the wall.

d) The report covered up by the committee.

Correct answer: b

Sonuç

Cover up gibi deyimsel fiilleri anlamak ve doğru kullanmak, İngilizceyi ustaca konuşmada büyük bir adımdır. Gördüğümüz gibi "cover up"ın, esas olarak gerçekleri gizlemek veya bir nesneyi fiziksel olarak örtmekle ilgili belirgin anlamları vardır. Farklı yapılarını ve inceliklerini tanımlayabilmek, daha etkili iletişim kurmanıza ve ana dili İngilizce olanları daha iyi anlamanıza yardımcı olur. Farklı bağlamlarda kullanma alıştırması yapmaya devam edin ve bunu kendi konuşmalarınızda ve yazılarınızda kullanmaktan çekinmeyin. Tutarlı pratik, akıcılığın anahtarıdır!